domingo, 16 de agosto de 2009

Hoşgörülüler ve hoşgörüsüzler...

Bülent Akarcalı akarcali@bilgi.edu.tr02.05.2006
Hoşgörülüler ve hoşgörüsüzler...
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=77006&Categoryid=4&wid=114

Birinci hikâyemiz Hollanda'dan... Elburg kasabasındaki bir okulun üçüncü sınıf öğrencileri İslamla ilgili bir ders kapsamında, Hollanda Diyanet Vakfı'nın Nebi Camii'ne gidecektir. Bazı veliler bunu kiliselerinin rahibine danışır...

Birinci hikâyemiz Hollanda'dan... Elburg kasabasındaki bir okulun üçüncü sınıf öğrencileri İslamla ilgili bir ders kapsamında, Hollanda Diyanet Vakfı'nın Nebi Camii'ne gidecektir. Bazı veliler bunu kiliselerinin rahibine danışır. Protestan rahip, öğrencilerin camiye girerken ayakkabılarını çıkarmak zorunda oluşlarını dini bir aktivite, camiyi de "hemfikir olmadığımız bir dinin kutsal saydığı mekân" olarak tanımlar ve cami ziyaretinin İslam önünde "eğilme, diz çökme" anlamına geleceğini anlatır. Bunun üzerine ziyaret iptal edilir. Okul müdürü "Din dersinde ilk kez İslam hakkında bilgi verdiğimiz için, öğrencilerin bir camiyi görmelerinin iyi olacağını düşünmüştük. Çoğu veli ve öğrenciler ziyaretin iptaline üzüldü" der. Haber duyulduğunda birçok Hollandalı rahibin koyduğu yasağın saçma olduğu tepkisini gösterir.

***

İkinci hikâyemiz Kolombiya'dan... Hasan, Gaziantepli bir işçi ailesinin Fatih Üniversitesi İspanyolca Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oğludur. Dilini geliştirmek için internette Kolombiyalı bir kızla konuşmaya başlar. Karşılıklı yüzlerce iletiden sonra Hasan Kolombiya'ya gider. Bir süre sonra da internette tanıştığı kızla evlenmeye karar verirler. Kızımız rahibe olmak için bir Katolik rahibe okuluna gitmiş, sonra rahibe olmaktan vazgeçmiştir ama inançlı bir Katoliktir. Nikâhın kilisede kıyılmasını ister. Hasan da namaz kılan, oruç tutan bir Müslümandır ama müstakbel eşinin isteğini saygıyla kabul eder. Ama nikâh için başvurduklarında rahip, Hıristiyan bir kızla Müslüman bir erkeğin nikâhını kilisede kıyamıyacağını söyler. Hasan din değiştirmeyeceğine göre belediyede nikâh kıyılır. Maria bir süre sonra eşine "sen bir Müslüman olarak kilisede Katolik nikâhını kabul ettin, bu hoşgörüyü gösterdin ama benim kilisem bizi kabul etmedi. Bu inançtan soğudum, Müslüman olmak istiyorum" der ve eşinden en ufak baskı görmeden, tamamen kendi iradesiyle Müslüman olur. Bir süre sonra annesi ve babası da Müslüman olur...

Kuşkusuz bütün rahipler bu iki rahip gibi bağnaz ve tutucu değildir. Ama bu hikâyeler yasakların höşgörü önünde direnemeyip yenildiğinin örnekleridir.

No hay comentarios:

Publicar un comentario